Ana içeriğe atla

Uçaklar ve Havaalanları İçin Samimi İpuçları

Yolculuk öncesi stressli olmak normaldir. Her konuda olduğu gibi yolculuk stressini azaltmanın yoluda hazırlıklı olmaktır. Ne kadar hazırlıklı hissederseniz o kadar az gerilirsiniz. Bu yazı ile kendinizi biraz daha hazırlıklı hissetmenizi sağlamayı umuyorum.




Daha önce çanta hazırlamak hakkında bir yazı eklemiştim. Merak edenler buradan ulaşabilir.

Bazı özel dönemlerde havaalanları her zamankinden daha kalabalık olur. Örnek olarak hac dönemlerini, askerlik dönemlerini, okul tatillerini sayabilirim. Böyle zamanlarda yolcular kadar refakatçilerde havaalanlarına akın eder. Özellikle ilk güvenlik kontrolünde uzun kuyruklar oluşur. Önerim giden yolcu kapısındaki bu yoğun kalabalığa karışmak yerine gelen yolcu kapısında girip havaalanı içindeyken giden yolcu alanına ilerlemeniz olur.

Güvenlik noktası demişken; evden çıktığınız anda havaalanına gideceğiniz ve o güvenlik kontrolünden geçeceğiniz belli. Lütfen ceplerinizi bozuk paralar, çakmak, anahtarlık vs eşya ile doldurmayın. Bence daha evden çıkarken kemer, saati bozuk para vs eşyaları çantanızda tutun. İkinci kontrolü geçtikten sonra sakince hepsini tekrar kuşanabilirsiniz. Öncesinde bunları yanınızda taşımak hem vakit kaybettirir hem de çok fazla aksesuar, eşya ile uğraşmayacağınız için bunları kaybetme ihtimalinizi düşürürsünüz.

Yine aynı şekilde ikinci güvenlik noktasından geçerken 100 ml aşan sıvılara, parfümlere, kozmetik ürünlere izin verilmeyeceğini aklınızda tutun. Ya diğer yazımda önerdiğim gibi küçük kaplarla yanınıza alın yada bagaja vereceğiniz çantaya bırakın. Burada yapacağınız münakaşa hiçbir işe yaramayacak. Zamanınız kısıtlı ise eşyanızı atmak zorunda kalacaksınız. Yada geriye dönüp kabin bagajına teslim etmeniz gerekecek.

Pek çok kişi havaalanına gelene kadar check in işlemini tamamlamaz. Ben mümkün olduğunca havaalanına gelmeden önce online check-in yaparım. Trafik durumunu, havaalanının kalabalık durumunu önceden kestirmek zor. Son dakika da geç kalıyorum kaygısı yaşamaktansa önceden check-in yapmak iyidir. Şunu düşünüyor olabilirsiniz; "Alanda check-in yapayım. Görevliden rica eder iyi bir yer alırım". Değerli yolcu adayı, check-in işlemini online yapmanız, alana gittiğinizde görevliden daha iyi bir yere aktarılmanızı ricaya engel değil.

Aynı gün farklı bir şehire gidip gelmek oldukça eziyetli. Hele dönüş saatiniz çok net olmadığı için dönüş saatini kestiremiyorsanız işiniz zor. Bu durumlarda dönüş biletimi biraz geç saate almaya dikkat ediyorum. Olur da işim beklediğimden uzun sürerse geç kalma, uçağı kaçırma derdim olmuyor. İşim erken biterse ve mümkünse görevlilerden bir önceki uçuşa transferimi rica ediyorum. Yer varsa yardımcı oluyorlar. Yer yoksa bir kahve içip günün değerlendirmesini yapıyorum.


Eğer sizde benim gibi kabin valizi ile seyahat etmekten hoşlanıyorsanız uçakta mümkün olduğunca ön koltukları tercih etmeye bakın. Bagajını teslim alacağı için hiç acelesi olmayan kalabalığı beklemek zorunda kalmayın. Ön koltuklarda oturmanın daha az sarsıntı ve daha az motor sesi avantajları olduğunu da eklemiş olayım.

Eğer sık tuvalete gidiyorsanız veya yerinizde uzun süre oturamıyorsanız lütfen cam kenarı almayın. Koridor seçip kendinize ve diğerlerine rahat nefes aldırın. Aynı şekilde oturduğunuz anda uyuyacaksanız koridor tarafını seçmeyin.

Seyahat boyunca gürültü kesen kulaklık takmayı tercih ediyorum. Bir şey dinlemeseniz bile bu tür kulaklıklar dış sesi epey azaltarak daha konforlu yolculuk sağlıyor. Kalkış ve inişte görevli kulaklığı çıkarmanızı rica ederse inatlaşmayın. Anonsları duymanız uçuş güvenliğinin bir parçası.

Gürültü konusuna değinmişken; büyük uçaklarda ön sıralarda puset koymak için uygun alanlar ayrılır. Çocuklu aileleri de mümkün olduğunca o alanlara toplarlar. Çocuk sesinden rahatsız oluyorsanız online check-in aşamasında kendinizi bu alandan uzak tutmak isteyebilirsiniz.

İyi yolculuklar :)



Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayır Duymamak

Satış işinde beklenen büyük ödül "Evet" cevabıdır. Ancak genellikle alınan cevap "Hayır" olur. İşin doğası böyledir. Birde gelmesi gereken ama bir türlü gelmeyen "Hayır" cevapları var. Bu yazı arafta kalmış cevaplar üzerine. "Hayır" duymak kadar duyamamakta çok sinir bozucudur. Özellikle "Evet" ihtimali için bir beklentiniz varsa. Bu konu sürekli ajandanızın bir köşesindedir. Raporlarda ve potansiyel listelerinde yer tutar. Yöneticilerinizin size soracağı ilk soru genellikle bu arafta kalmış işler olur. Bir konuyu görüşüyorsunuz. Öneriniz karşınızdakinin ilgisini çekmedi. Normal şartlarda almanız gereken yanıt bir "HAYIR" olmalıdır.

Iron Man filmine yeni senaryo

Vatan Gazetesinin Sinema sayfasının Iron Man film özetini aşağıda bulabilirsiniz. “Iron Man – Demir Adam” karakterinin, çizgi roman tutkunlarıyla ilk tanışması 1962 yılında oldu. Kısa sürede geniş kitlelerin severek okuduğu çizgi romana dönüşen “Iron Man – Demir Adam”da Çin ordusu için silah yaratmak zorunda bırakılan milyoner sanayici Tony Stark, istemeden yaptığı bu çalışma sırasında kendisi için de gizlice zırh üretiyordu. Böylece Çinliler’in kontrolünden çıkarak onları durdurabileceğine inanıyordu. Çin’den kaçıp ABD’ye geri döndüğünde tehlikeli bir komplonun varlığını keşfedince durdurabilmek için de Demir Adam’a dönüşüyordu.

Adım adım çevre faciası

Önce birkaç yıl önce basında geniş yer bulmuş bir olayı aktarmak istiyorum. Hatırlarsanız İzmir Gaziemir'de bir kurşun fabrikası zehirli atıklarını imha etmek yerine bahçesine gömmüş ve bu fabrika sahası ve civarı için nükleer kirlilik olarak geri dönmüştü. Nihayetinde temizlik maliyeti öyle bir boyuta ulaşmıştı ki sahipleri arsayı olduğu gibi bırakıp fabrikayı başka yere taşımayı tercih ettiler. Fabrikaya bir para cezası yazıldı. Tahsil edilip edilmediği belli değil. Bu konuda bildiğim kadarı ile açılmış bir dava da yok. Herkes bu konunun kendi konusu olmadığını iddaa ederek olaya sırtını döndü. Bu konuda basında çıkmış haberlerden birine buradan ulaşabilirsiniz.