Ana içeriğe atla

Hayır Duymamak

Satış işinde beklenen büyük ödül "Evet" cevabıdır. Ancak genellikle alınan cevap "Hayır" olur. İşin doğası böyledir. Birde gelmesi gereken ama bir türlü gelmeyen "Hayır" cevapları var. Bu yazı arafta kalmış cevaplar üzerine.

"Hayır" duymak kadar duyamamakta çok sinir bozucudur. Özellikle "Evet" ihtimali için bir beklentiniz varsa. Bu konu sürekli ajandanızın bir köşesindedir. Raporlarda ve potansiyel listelerinde yer tutar. Yöneticilerinizin size soracağı ilk soru genellikle bu arafta kalmış işler olur.

Bir konuyu görüşüyorsunuz. Öneriniz karşınızdakinin ilgisini çekmedi. Normal şartlarda almanız gereken yanıt bir "HAYIR" olmalıdır.


Genellikle öyle olmuyor. Biraz kibar olmak isteyenler "Biz bunu düşünelim, size döneceğiz" diyorlar. Bazı insanlar yüzyüze reddetmeyi sevmezler. Ya kişiliklerine uygun değildir yada konuyu uzatmak istemezler. Bu nedenle telefonda reddetmeyi tercih ederler. Bu, nispeten kabul edilebilir bir yaklaşım. Özellikle geri dönüş yapılıyorsa.

Ama bazıları diyor ki "Aa, çok güzelmiş. Sevdim bunu. İsterim tabi ki. Haftaya bir görüşelim, prosedürleri konuşuruz. Bu haftada olurdu ama benim ortak Kenya'da". Haftaya aradığınızda telefona çıkmadığını, sizi günlerce geri aramadığını söylemeye gerek yok sanırım. Bu tipteki insanlar "Hayır" diyemeyenler. Onlar için "Evet"in anlamı belkidir. "Olabilir" diyorlarsa aslında "Hayır" demek isterler.

Neden böyle oluyor?

Bu oyalama tavırlarında kötü bir alışkanlık; kaypaklık sözkonusu. Üstelik kendisi kaypak tavırlar sergileyen kişiler aynı tavırla karşı karşıya kaldıklarında en sert tepkiyi verenler oluyorlar. Deneyip görün.

Bir kısmında koşullu öğretiden kaynaklanan yüzünüze karşı "Hayır" dememe tercihi vardır. "Hayır" cevabını duyan satıcılar hemen ısrar etmeye başlarlar. Bu durum rahatsız edicidir. Eğer teklifinizin karşı tarafça algılanmadığına inanıyorsanız önce kendi sunumunuzu gözden geçirin. Eğer kendinizden eminseniz; unutmayın, karşınızdakinin kapasitesi kadar anlatabilirsiniz. Defalarca aynı şeyleri tekrarlamak durumu değiştirmeyecektir.

Sonuçta diyebilirim ki;
1. İlkeli çalışmak en iyisidir. Hem sen hem başkaları yorulmaz. İşleri havada bırakmayın.
2. Olumsuz yanıt aldığında ısrar etmek yerine "Hayır"ın sebebini sormak daha verimlidir.
3. Sana nasıl davranılmasını istiyorsan sende diğerlerine öyle davran.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Iron Man filmine yeni senaryo

Vatan Gazetesinin Sinema sayfasının Iron Man film özetini aşağıda bulabilirsiniz. “Iron Man – Demir Adam” karakterinin, çizgi roman tutkunlarıyla ilk tanışması 1962 yılında oldu. Kısa sürede geniş kitlelerin severek okuduğu çizgi romana dönüşen “Iron Man – Demir Adam”da Çin ordusu için silah yaratmak zorunda bırakılan milyoner sanayici Tony Stark, istemeden yaptığı bu çalışma sırasında kendisi için de gizlice zırh üretiyordu. Böylece Çinliler’in kontrolünden çıkarak onları durdurabileceğine inanıyordu. Çin’den kaçıp ABD’ye geri döndüğünde tehlikeli bir komplonun varlığını keşfedince durdurabilmek için de Demir Adam’a dönüşüyordu.

Adım adım çevre faciası

Önce birkaç yıl önce basında geniş yer bulmuş bir olayı aktarmak istiyorum. Hatırlarsanız İzmir Gaziemir'de bir kurşun fabrikası zehirli atıklarını imha etmek yerine bahçesine gömmüş ve bu fabrika sahası ve civarı için nükleer kirlilik olarak geri dönmüştü. Nihayetinde temizlik maliyeti öyle bir boyuta ulaşmıştı ki sahipleri arsayı olduğu gibi bırakıp fabrikayı başka yere taşımayı tercih ettiler. Fabrikaya bir para cezası yazıldı. Tahsil edilip edilmediği belli değil. Bu konuda bildiğim kadarı ile açılmış bir dava da yok. Herkes bu konunun kendi konusu olmadığını iddaa ederek olaya sırtını döndü. Bu konuda basında çıkmış haberlerden birine buradan ulaşabilirsiniz.