Müşterinize satış yapmanın en kolay yolu onun bir derdini çözmenizdir. Böylece müşterinizin parasını neye harcadığını anlatmanız çok kolay olacaktır. Üstelik iyi bir deneyim yaşayarak sizi başkalarına önerebilir. Pekala; müşteriye iyi bir çözüm sunabilmenin en önemli kuralı nedir? "Dinlemek". Müşterinizi dinlemezseniz derdini öğrenemezsiniz. Derdi bilmezseniz derman olamazsınız. Pek çok satış görüşmesinde uzun dakikalar boyunca satıcılar kendi uygun gördükleri şeyleri müşterilerine anlatırlar. amaçları en çok konuşan olmak, mümkünse müşterinin tüm itirazlarını bastırmak, onu konuşamaz hale getirmektir. Oysa sadece dinleyerek iyi bir işbirliği yakalanabilir. Önce sorunu dinleyin, sonra çözüm önerin.

Her işin kendine ait bir jargonu var. Aynı jargonu kullanan şirket çalışanları kodlanmış bu konuşmaları kolayca çözümleyip birbirlerini anlayabiliyorlar. Ancak bu alanın dışında olanlar için konuşulanlar son derece anlamsız hale geliyor. Örneğin BB harflerini inceleyelim; - Eğer karikatüre meraklıysanız Bahadır Boysal'ın kısaltmalıdır. - Finans piyasasının içindeyseniz bu sizin için bir kredi notudur. - Mesajlaşma programları ile vakit geçiriyorsanız bye bye demiş olabilirsiniz. - İnternet teknolojileri ile ilgiliyseniz muhtemelen Backbone'u kastettiniz. - İlgi alanınız cep telefonları ise Blackberry'yi kısaca yazmış olursunuz. - Futbol ile ilgiliyseniz Büyükşehir Belediye demek istiyorsunuz. - Domain işlerine odaklandıysanız bu Barbados'un ülke kodudur. Kim bilir daha kaç anlamı vardır. Sadece yanyana gelmiş iki harf bile pek çok farklı algı yaratabiliyor. Başkaları ile konuşurken jargon kullanmak yerine anlatmak istediğiniz şeyi açıkça ifade etmeyi un...